Son yapılan istatistiklere göre ülkemizde her 4 kişiden 1 inin icralık olduğu , yani borçlarının bulunduğu ortaya çıkmıştır. Özellikle covid 19 virüsünün etkisi ile enflasyon çok fazla artmış ve bazı vatandaşlar maalesef ki borçlarını ödeyemez konuma gelmiştir.İnsan hayatı boyunca mutlaka borçlanmaktadır. Kimi zaman bakkaldan ekmek alarak kimi zaman iki milyon Türk Lirası değerinde teminat senedi vererek kimi zaman ise bir arkadaşına kefil olarak borç yükü altına girmektedir. Maalesef ki bazı kötüniyetli kişiler(alacaklılar) ellerindeki senetle aslında borcu olmayan parayı tahsil cihetine gittikleri sıklıkla gözlemlenmektedir.Peki  bir kimsenin borçlanması , borçluyu ömür boyu bağlayacak mıdır ? Daha doğrusu cebri icra ve haciz kılıcı borçlunun üzerinde ölene kadar sallanacak mıdır. İşte bu sorunun cevabına İcra İflas Kanunumuz cevap vermektedir.

İİK m. 33 ‘’ İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir’’..

İİK m. 71/2 ‘’ Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33 a. Maddesi hükmü kıyasen uygulanır’’ .

İlk bakışta tam olarak anlaşılmasa da bu hükümler alacaklının takip hakkı ve borçlunun mülkiyet hakkı ile ilgili düzenlemelerdir. Yani alacaklı takip hakkını yasanın belirlediği şekilde kullanmaz ise –borç icraya verilmiş olsa dahi – zamanaşımına uğrayacaktır. Bu düzenlemelerle borçluya ömür boyu haciz ve icra tehdidinin önü yasanın öngördüğü koşullarda kapatılmış olmaktadır.

Daha da somutlaştırmak gerekirse , senet veren bir borçluya karşı 3 yıldan fazla icra takibi yapılmaması durumunda –borçlunun ileri sürmesi şartıyla – o alacak zamanaşımına uğrayacaktır. Konuya İlişkin Yargıtay Kararı aşağıdaki gibidir.

T.C YARGITAY 12.Hukuk Dairesi Esas: 2018/ 1628 Karar: 2019 / 10272 Karar Tarihi: 13.06.2019

‘’..Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, davaya konu olayda takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK’nun 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zamanaşı öngörülmüştür. Somut olayda, örnek 10 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilinin en son 03/01/2014 tarihinde satış talebinde bulunduğu, 06/01/2014 tarihinde de avansını yatırdığı ve zamanaşının kesilmiş olduğu, bu tarihten şikayet tarihi olan 09/01/2017 tarihine kadar dosyanın işlemsiz bırakıldığı ve yeniden başlayan 3 yıllık zamanaşı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır..’’

Görüldüğü üzre bono(senet) borçlusunun borcu  3 yıl içinde zamanaşımına uğramıştır. Borcundan da kurtulmuştur.

DİĞER BORÇLARDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ NE KADARDIR ?

Yukarıda sunduğumuz örnekte senet(bono) için öngörülen zamanaşımı süresi 3 yıldır. Ancak tüm borçlar 3 yılda zaman aşımına uğramamaktadır. Örneğin birisinden çek aldınız ve cirolayıp 3. Kişiye verdiniz. Çek karşılıksız çıktı ve yetkili hamil hem size hem de çek keşidecisine karşı icra takibi başlattı . Burada sizin borçtan sorumluluğunuz 6 aydır . Yani alacaklı 6 ay boyunca size karşı herhangi bir icra takibi yapmaz ise hukuken borçtan sorumluluğunuz ortadan kaybolmaktadır.

T.C YARGITAY 12.Hukuk Dairesi Esas: 2018/ 7195 Karar: 2019 / 8853
Karar Tarihi: 22.05.2019

‘’..Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde çek olduğundan, çekin ibraz süresinin dolduğu tarih dikkate alındığında, olaya 6762 Sayılı …nun 726 ve 730. maddesinin göndermesi ile de 662 ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. …nun 726. maddesi uyarınca hamilin; cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrar. Borçlar Kanunu’nun 133. maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve TTK.’nun 730/18. maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 662. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler, dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Öte yandan, alacaklı tarafından yapılan icra takip işlemleri de zamanaşımını keser. Alacaklının yapacağı icra işlemleri ile süre her defasında yenilenir, yeni bir altı aylık süre başlar.”

İcra takip dosyasının incelenmesinde; 12.04.2005-11.09.2006 tarihleri arasında borçlu şirketler hakkında altı aylık zamanaşımı süresi içinde takibi ilerletmeye yönelik talepte bulunulmadığından TTK’nın 726. maddesinde yazılı 6 aylık zamanaşımı süresi dolmuştur…’’

KİRA BORÇLARINDA ZAMANAŞIMI 5 YILDIR.

T.C YARGITAY 12.Hukuk Dairesi Esas: 2013/ 22852 Karar: 2013 / 32863  Karar Tarihi: 22.10.2013

‘’..Alacaklı tarafından takipte itiraz edilmeden kesinleşen kısım yönünden takip tarihinden (10.12.2002) talep tarihine (21.01.2012) kadar zamanaşını kesen herhangi bir takip işlemi yapılmadığı, dolayısıyla 5 yıllık zamanaşının gerçekleştiği görüldüğünden..’’

Bir borçlu sadece zamanaşımına dayalı olarak değil , icra takibine itiraz ederek , itiraz süresini kaçırmış ise borçlu olmadığını ispat sadedinde menfi tespit davası açarak , yahut borçlu olmadığı parayı ödemiş ise geri almak için istirdat davası açarak , suç duyurusunda bulunarak ve bu yazımıza sığdıramayacağımız daha bir çok dava çeşidinden birini açmak suretiyle borçtan kurtulma imkanına sahiptir.

Üstelik bazı davalarda da borçluya %20 den az olmamak üzere tazminat dahi verilebilmektedir. Burada önemli olan husus doğru hastaya doğru tedaviyi uygulamaktır. Siz de kefil olmuşsanız yahut ticari hayatınızda veya günlük yaşantınızda haksız olarak icraya verilmiş iseniz vakit kaybetmeden hakkınızı aramalısınız.

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Asilcan Tuzcu’ya aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir.